Danimarka’nın derinliklerinden çıkan ve Almanya’dan geldiği düşünülen Egtved Kızı, çağdaş arkeolojinin en gizemli figürlerinden biri. Egtved Kızı hakkında detaylı bilgileri birlikte keşfedelim. ?
Kaynak: bir,
1921 yılında Danimarka’da keşfedilen ve “Egtved Kız” olarak anılan genç kızın hayatı, yeni bilimsel araştırmalarla biraz daha renklendi.
Analizler, Egtved Kızının Güney Almanya’nın Kara Ormanlarından geldiğini gösteriyor.
Egtved kızının mezarı bir bataklık tümülüsünde bulunmuştur.
Meşe tabutta 16-18 yaşları arasında olduğu varsayılan kız çocuğunun yanı sıra 5-6 yaşlarında bir çocuğun da yakılmış kalıntıları bulunuyordu. Kızın kemikleri kaybolsa da mezarın asidik ve oksijensiz yapısı sayesinde saçları, tırnakları ve kıyafetleri korundu.
Egtved Kızı yün bir etek giyiyordu ve eteğinin üzerinde spiral desenli büyük bir bronz disk taşıyordu.
Bu tür giyim ve semboller, Tunç Çağı figürinlerinde de görüldüğü gibi, dönemin İskandinav güneş kültüyle ilişkilendirilmektedir. Bu onun bir nevi rahibe olabileceğini gösteriyor.
Kızın kökeni ve ömrü, kıyafet, saç ve dişlerdeki izotop analizleriyle incelendi.
Bu araştırmalar, Egtved Kızının ilk yıllarını Almanya’nın Kara Ormanlarında geçirdiğini ve muhtemelen son iki yılında yoğun bir şekilde seyahat ettiğini gösteriyor.
Stronsiyum izotopları farklı coğrafyalarda farklı miktarlarda bulunmakta ve bu izotoplar bitki ve hayvanlar aracılığıyla yerel popülasyona geçmektedir.
Dolayısıyla Egtved Kızı’nın yünlü eteği ve saçındaki izotop oranları, onun Alman kökenli olduğunu ve muhtemelen Danimarka’ya göçmen veya gezgin olarak geldiğini gösteriyor.
Egtved Kızı’nın saç derisi, saçları ve kıyafetleri oldukça iyi durumda.
Yanına gömülen çocuğun da uzun süre yolculuk yapmış olabileceği düşünülüyor.
Uzun mesafeleri hızla kat ettiği düşünülen Egtved Kızı’nın tekneyle seyahat ettiği düşünülüyor.
O dönemde Danimarka ve Güney Almanya’nın önemli merkezler olduğunu düşünürsek bu bilgi daha da ilginçleşiyor.
Egtved Kızı’nın büyük olasılıkla Danimarkalı bir kabile reisiyle stratejik bir evlilik içinde evlendiği düşünülüyor.
Bu araştırma, Tunç Çağı topluluklarının sadece yakın çevreleriyle değil, uzak alanlarla da ilişkiler içinde olabileceğini ortaya koyuyor.
